31 Ekim 2016 Pazartesi

YAZININ UÇ BEYİ’NDEN BİR ‘’ÖTEKİ PUSULA’’


‘’Yazarken, hep zincirledim ben.
Bunun beni nasıl zincirlediğini görmem vakitler aldı. Masada kıpırdadığım an duyduğum sesi okur da duysun isterim.’’, der Enis Batur Mumya Köpek adlı kitabında.
Harvard’lı uzmanlara göre durumu bir ‘’graphomania’’dır. O, yazma hastalığına tutulmuş kişilerdendir ve bu da ‘’şakak lobu epilepisisi’’nden kaynaklanıyordur. Tıp, her şeye olduğu gibi, bu, çokça yazma durumuna da bir tanı koymuştur.
Batur’a göre ise, ‘merak böceği’nin sokmasıdır kişiyi bunca şeyin izini sürmeye sevk eden. Evet, her şey merak konusudur bazıları için. Sıradan, olağan, gündelik görünen her şey, zincirleme bir biçimde bambaşka şeylere bağlıdır; ve bazıları görünenin ardına düşüp, görünmeyenin izini sürmeye çalışır.
Batur, ilgi alanı en geniş deneme yazarlarının başında gelir ülkemizde. Gezdiği sergilerden, izlediği oyunlara, dinlediği müziklere, okuduğu kitaplara; yazarların, ressamların, müzisyenlerin yaşamöykülerine kadar her şey denemelerinin konusu olmuştur. On binlerce sayfa yazı yazmış olmasına ve el değmemiş çok az alan bırakmasına rağmen: ‘’Her şeyi yazdığımı sanıyor kimileri, mahfuz tuttuklarımı bir bilseler.’’, demiştir.
‘’Gönderen: Enis Batur’’ adlı kitabının ‘’Okura Mektup’’ adlı bölümünde, kitabın kime yazıldığını, kime gönderildiğini tartışır. Ona göre okur bir kitap fahişesidir genellikle; birkaçını bir arada okuma sapkınlığına kendini kaptırır, okuması gerektiğine inandığı kitap sayısındaki kabarma onu hızlanmaya, sıçrayarak nektar toplamaya yöneltir. Ama onun arzuladığı nitelikli, ya da ülküsel okurdan beklentileri vardır: Nitelikli okur, okumayı hayatının eksenlerinden biri haline getirmiştir. Yine o okur, ‘’yeniden okuyan, başka bir gözle bakabilmek için farklı bir kavrayış için yeniden aynı kitabı eline alabilen okurdur. Yeni okuduğu bir kitaptan sonra onunla paralellik kurarak film seyreden, müzik dinleyen, ya da başka kitaplar okuyan, ansiklopedi karıştıran okurdur.’’ Yani, onun ‘’sokulgan okur’’ diye de tabir ettiği okur türü, eserde bir arkeolog gibi titiz bir şekilde kazı yapmalı, izlerin peşinden gitmeli, yeri geldiğinde örgüleri ve düğümleri daha iyi görebilmek için halıyı kaldırıp altına dikkatlice bakmalıdır.
‘’Her hikaye aslında komşularının arasına yazılır, her tabakası başka tabakalara karışır, birlikte sonsuz bir yol dökerler, hepsi tek, büyük bir hikayenin salkım saçak parçalarıdır.’’
Enis Batur külliyatını tam da böyle görmek gerekir; O, yazarak çok büyük bir resmi ilmek ilmek dokumaya çalışmaktadır bir nevi. Denemelerinin her biri bu düğümün bir parçasıdır. Eserlerindeki metinler-arası göndermeler kaynağını bu yaklaşımdan almaktadır. Hiçbir deneme bundan münezzeh değildir. Örneğin, ‘’Basit Bir Es’’ adlı novellasını okuyan bir kişi, onun ‘’Neyin Nesisin Sen?’’ adlı şiir kitabıyla ortak noktalar, bağlantılar, yakınlıklar kuracaktır.
Okuru bir kitap fahişesine benzettiği gibi, kendi yazma sürecine de benzer bir yaklaşımda bulunur Pasaport Damgaları’nda:  ‘’(…) Wöfli’den ilerlemeyi sürdürdüm, oysa onu kenara bırakıp ‘Zenon-Plati-Patates’ üçlüsüne eğilmeliydim. Üzerlerine yoğunlaşırsam, kalan sürede tamamlayabilirim onları, ama yapım bu, rahat duramıyorum, beni nereye çekerse oraya gidiyorum – tam bir yazı orospusu.’’
TOPLU ESERLERİNİN SON CİLDİ: ÖTEKİ PUSULA
Öteki Pusula’da adlı deneme kitabında ‘Kulak’, ‘Ölesiye Sanat’, ‘Gelecek Satmak’ ve ‘Çöken Karanlıkta’ adlı dört ana başlık yer almakta. ‘’Bir deneme kitabının, daha özelde bir ‘yazınsal denemeler toplamı’nın ‘içindekiler’i kadar sıraya konulma biçimi de belirleyici bir yan taşıyor.’’, diyen Enis Batur, ‘’Yapılan işin, uygulanan işlemin derlemekten, toplamaktan ibaret olduğunu sananlar yanılıyorlar.’’, diye de ekler. Çünkü o, asıl işin o yazıların/parçaların bir araya getirilişinde olduğunu ve dinamizmin asıl burada aranması gerektiğini söyler. Örneğin Ölesiye Sanat’ta altı ana başlık bulunur (‘Deneme’, ‘Lotimonia’, ‘Envanter ve Yorum’, ‘Suç’, ‘Geçmiş ile Gelecek Arasında Kurukafalar’ ile ‘Sinema Günlüğü’.) ve bunlar kendi içinde önemli karındaşlığa sahip yazıları barındırır.
Çok sayıda ve farklı türde kitabı aynı anda işlemeye, örmeye çalışmakta olan Batur’un çok çeşitli yayınevlerinden çıkan bu kitaplarını (özellikle de denemelerini) takip etmek neredeyse özel bir uğraş haline gelmiştir artık kendisini tutkuyla takip eden okurları için. Güzel olan şu ki, Edebiyat ve Sanat Üzerine Denemeler’i Sel Yayıncılık tarafından toplu olarak (2014 yılının Şubat ayından itibaren) yayımlanmaya başlandı. (1.Cilt Son Modernler; 2.Cilt Yazının Sınır Boyuna Yolculuk; 3. Cilt Karanlıktan Işık Yontanlar) 2016’ın bu ilk ayında da dördüncü ve son cilt olan ‘’Öteki Pusula’’ okurlara ulaştırılmış ve proje tamamlanmış oldu.
Sel Yayıncılık’a, Enis Batur okurlarına ve Türk edebiyatına yaptığı bu büyük katkı için teşekkürlerimizi sunuyor, son cildin yayımlanmasını sabırsızlıkla bekleyenlere iyi okumalar diliyorum.

Gülşah KÖKSAL
04/01/2016









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder