9 Mayıs 2015 Cumartesi

VOLTAJLAR ARASI


Yüksek voltajlıdır bazı kişilikler; ışıl ışıl. Güneş gibi, sıcacık, pasparlak.  Bundandır ya, ilk o sobelenir hep saklambaçlarda. Saklanmayı başaramaz hiçbir ortamda. Etrafı, sönük yıldızlar gibi gözkırpan insanlarla çevrilidir hep. Kendi ışığıyla gözü kamaşmış olan bu yüksek voltajlılıar, biraz ‘’uzaklık-mesafe sebep bu sönüklüğe’’ sanır. Bundan dolayı da hep yanılır. Güneş gibidir bunlar dediğime bakmayın, paralel akımlıdır. Yanına eklenen düşük voltajlıya kendimden vereceğim derken, ışığından kendi mahrum kalır. Bir sivrisinek topluluğu kadar kalabalıktır bu voltajı düşükler. Hangi paralel akıma eklenmek gerektiğini de iyi bilirler. Yüksek voltajlının en zayıf noktasını aranır, bulur, ve kendini aydınlatana kadar orada, sıkılıp yoruluncaya kadar, öylece kalır.
Anlamaz bunu uzunca bir zaman yüksek voltajlı. Kendini güneş gibi bir nimet sanır. Çünkü o, vermeye, paylaşmaya, bölüşmeye bayılır, bayılır…

O yüzden, bütün hayatı boyunca o yüksek voltajlı, her daim, yanılır da yanılır…
      
Anladığında kendi ışığını yitirmeye başladığını, başka bir yüksek voltajlının ışığına sığınmaya çalışır.
                               Dört döner etrafta öylece,
                                                      Çaresizce, dolanır da dolanır.
Mümkün müdür kendi gibi bir yüksek voltajlı ile karşılaşmak? Karşılaştıklarının hepsi, çok zaman önce, o düşük voltajlılar tarafından, çooktaan kapılmıştır.
              Bu defa da önünde
                              başka türlü acıların kapıları aralanır.
                                        Gözü, kendi gerçeğiyle ile birlikte,
Başkalarınınkini de görmeye başlamıştır.
’sen de sömürülüyorsun, sömürülmüşsün benim gibi- bunca zaman’’ demeye çalışır, çaresizce, ya
         varmaz dili söylemeye
                           gider, yine,  - kendi  karanlık-aydınlığının
                                            kollarına kapanır.
Anlar ki yüksek voltajlı
          Bu dünyada kendi nasibi
                           Ya yalancı yakınlık
                                           Ya da ömür boyu sürecek bir yalnızlıktır.

İnsandan keser umudu.
Aşktan, karşılıksız bölüşmekten…
Bu sefer,
           gözüne
                   birden bire,
                                 çocuklar ilişir.
Yaşlılar,
                 Kitaplar,
                                   Hayvanlar…
Gülümser yüksek voltajlı.

O koca yüreği ve ışıl ışıl gözleri ile,
Büyük acılar sonrası vakıf olmayı başardığı
Bu sırra sarılır:

‘’Işık çocuklardadır!
               Bilge yaşlıların anıları
                                   Hayvanların o dost bakışlarında!
Seni yalnızca bunlar aydınlatacak!
                  -yüzün-gönlün
                                   yalnız bunlarca aydınlanacak…’’


Gülşah KÖKSAL
09.05.2015

FOÇA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder